AYÇALI / AY+ÇÖLÜ / ÖLÇÜLÜ

AYÇALI / AY+ÇÖLÜ / ÖLÇÜLÜ

Original-Latin : OYÇOLU / OYÇÖLÜ / ÖYÇÖLÜ
Transcript :
The word “OYÇOLU” in ancient Turkish is also known as “AYÇALI” (which means “AY+HİLALİ/hilal” (the crescent-moon)) in modern Turkish. You can see the meaning of the words 'AY' and 'AYÇA' in the Turkish language from the dictionary link I shared here. AYÇA is the name of the crescent shape of the moon (new moon, crescent, crescent-moon). This word is also given to girls (mostly for girls) as names. Its meaning as a name is known as 'beautiful as a moon'. In this manuscript, on the page 68r-2, a crescent-shaped crescent moon (drawn like a girl or a woman's face) was drawn. It is a '-LI' word suffix at the end of the word AYÇALI. The author wrote this as '-LU', but today this word-suffix is ​​voiced as '-LI'. Since the author writes the word OYÇOLU, it is natural that this word-suffix is ​​used as '-LU' according to the sound harmony. (You can see the explanation of this phonetic-harmony related note below.) The suffix '-LI' can express the existence of an object, make qualification names, express ownership, perform the function of expressing commitment. In general, however, the function of this word-suffix is ​​to derive a new name from a name. In other words, we can say that this is a "formation-suffix" that makes a name from a name. In Turkish language, this word-suffix might be seen as an adverb/verb too. In other words, if we leave the '-LI' suffix of this word aside, the root of the word is 'AYÇA'. The word 'AY -' / 'AY' is the root of the word 'AYÇA'. In Uzbek-Turkish dialects, it is still written and vocalized as 'OY' as like as in the format written by the author 600 years ago. It is also possible to read this word as 'AY + ÇÖLÜ' in based of the ATA transcription. The word AYÇÖLÜ is a compound word. 'ÇÖLÜ' in Turkish language means 'external', 'outer', 'outside', 'exterior'. It can be used in the sense of the 'outer surface', 'the outer area', 'the outer-space of something'. The word 'ÇÖL' in Azerbaijani-Turkish means 'outside', 'out-site area', and 'open area'. It is also mean 'desert' in Anatolian-Turkish. Here, the word '-Ü' at the end of the word ÇÖL-Ü is the suffix and its function is explained below. In general, meanings of the word "ÇÖL" are 'dry land', 'sandy land', 'outside', and 'desert'. In other words, the word AY + ÇÖLÜ can be translated as 'outside area of the moon' or 'desert / dry-sandy part of the moon'. The author most likely used this word as "AYÇA-LI". However, hundreds of examples that the author made word games using this alphabet were seen in this VM pages. Additional Note: Although it is not accepted by the linguistics that the letter C of the Latin alphabet comes from an old definition of Pre-Turkish 'C' shaped thamga letter (as a speculation); The word “AYÇALI” (based from this reading), can be understood as 'AY-C-Lİ' too. (It means the moon look as shape of the -letter- “C”.) Dielectic differences will replace tweens such as "C" and "Ç". In addition, the word “AYÇA” is defined as “beautiful as moon”. (Interchanging {ç ↔ c, o ↔ a} is a really common practice in Turkic languages (based on the dialectic differences). Most of the time, those kind of changes do not change a word’s meanings. I would like to draw attention to this word's ÖYÇÜLÜ (due to its spelling) based in ATA alphabet transcription we can read this word as like 'ÖLÇÜLÜ'. (Which mean in English; measured, restrained, moderate, dimensional, measurable, careful, temperate, level, mensurable, sober-minded, -sized in English.) We are using word 'ÖLÇÜLÜ' in our language today. In our opinion, the author did make some kind of word game by using her/his alphabet. It is possible to say that the author uses the meaning of all three different readings of this word as we explained before. [The role of '-Ü' suffix: “-Ü/-U” and “-İ/-I”: these are an Object Pointer Suffixes (Turkish Direct Object Suffix (accusative) such as “the” in English). (Clauson, Guise) When we examine the words in ATA manuscript, we know that in modern day Turkish (mostly) “-Ü/-U” suffixes are replaced with “-İ/-I” (A. Ardıç, (Kendi web sayfamız ve makalelerimizde verdiğimiz ‘ATA-el-yazması sözcüklerinin sonundaki U/Ü sesinin zamanla I/İ sesine dönüştüğünü gösterir örnekler’)). There is a construction in Turkish which means "belonging to". In English generally only the possessor is marked as in Ahmet's car. The's tells us that the car belongs to Ahmet. The possessed (Formation of the Possessed) item in Turkish is suffixed with -i, -ı, -u, -ü (Such as; his, hers, its. Buffer -n- is used when suffixed to vowels: → -si, -sı, -su, -sü. The only exception is 'su' (water). 'Su' uses the buffer letter -y- such as 'suyu'.(Guise) In addition, suffixes ‘-ı -i -u -ü’ is added to single syllable words ending in a consonant and a noun of result from the verb modified such as ‘ölmek’ (to die) → ‘ölü’ (a corpse), ‘yapmak’ (to make) → ‘yapı’ (a construction, a building). (Guise)] [Phonetic Vowel Harmony Rule: In modern Turkish a vowel usually follows a consonant and a consonant follows a vowel. However, in most old Turkic languages, two vowels in a word could follow each other. In modern Anatolian Turkish, generally second vowel in a structure can be dropped while only the first vowel maintains its function. Furthermore, the Turkish Vowel Harmony Rule governs these structural amendments, and all alterations are based on the dialectic differences. The Turkish Vowel Harmony Rule refers to an echoing phonetic value of the previous vowel in a word. In other words, the vowels of suffixes must mirror the final vowel of the word being suffixed in a same phonetic value. Most suffixes must follow the rule of vowel harmony (Clauson, Guise). Within the Vowel Harmony Rule, there are two sets of vowels. The first set consists of the letters “A, I, O, U”; the second set consists of the letters “E, İ, Ö, Ü”. These vowels only appear in words as either one of these sets, for within one word, a vowel such as “O” cannot be seen with any other vowels outside “A, I, O, U”. Similarly, the same rule allows the phonetic listing of combined letters (syllabic characters) in the Voynich Manuscript. Since most combined letters appear as two consonants, the vowel that is placed initially is not limited to any vowel harmony set – unless the combined letter is not the root of the word. The initial vowel in the root governs which vowel set is employed in added affixation.] ---- / ---- [Please see the source link of the word: <http://www.sozce.com/nedir/27823-ayca> & <http://www.sozce.com/nedir/27809-ayca>] Eski Türkçede “OYÇOLU” kelimesi aynı zamanda modern Türkçeye “AY HİLAL” anlamına gelen “AYÇALI” olarak da bilinir. Her ne kadar dil bilimi adamlarınca kabul edilmemiş veya edilmeyecek olsa da burada bir spekülasyon yapacak olursak; “AYÇALI” kelimesinin yanı sıra (bu okumadan) AY-C-Lİ (“AY” “C” şeklinde ) anlaşılabilir. Çünkü bizim türeşkoşumlarımıza göre (transkripsiyonlarımıza göre) C (şeklinde işaret fazlaca bilinmese veya dillendirilmese de,) ayın hilal şeklinin tanımga (tamga) olarak yazı işareti olarak geçmişte kullanılmış olduğudur. Biz Latin alfabesinin C harfinin bu tanımgadan (tamgadan) evrilerek türediğini düşünüyoruz. Bu konuda ayrıca bir makalemizde detaylıca bilgi verdik. Burada diyalektik farklılıklar “C” ve “Ç” yerine geçecektir. Ayrıca “AYCA” kelimesi “ay / ay-ay kadar güzel” olarak da tanımlanmaktadır. (Takas {ç ↔ c, o ↔ a} Türk dillerinde (diyalektik farklılıklara dayanarak) gerçekten yaygın bir uygulamadır. Çoğu zaman, bu tür değişiklikler bir kelimenin anlamlarını değiştirmez. (Clauson, Eyüboğlu, Guise) ) Türk dilinde 'AY' ve 'AYÇA' sözcüklerinin anlamına burada paylaştığım sözlük linkinden bakabilirsiniz. AYÇA 'ayın hilal şeklinin adıdır' (new moon, crescent, crescent-moon). Bu sözcük aynı zamanda (daha çok kızlar için) kız çocuklarına isim olarak da verilmektedir. İsim olarak anlamı ise 'ay gibi güzel' anlamında bilinmektedir. Bu el-yazmasında 68r-2 numaralı sayfada, hilal şeklinde (bir kız çocuğu veya kadın yüzü gibi çizilmiş olan) hilal şeklinde ay çizimi yapılmıştır. AYÇALI sözcüğünün sonundaki '-LI' bir kelime ekidir. Yazar bunu '-LU' olarak yazmış, ancak bugün bu sözcük-eki '-LI' olarak seslendirilmektedir. Yazar sözcüğü OYÇOLU şeklinde yazdığı için ses uyumuna göre bu sözcük-ekinin '-LU' olarak kullanılmış olması doğaldır. (Aşağıda bu ses harmonisi-uyumuna ait açıklamayı görebilirsiniz.) '-LI' eki fonksiyon olarak, bir nesnenin bulunduğunu ifade edebilir, vasıf isimleri yapabilir, sahiplik ifade edebilir, bağlılık ifade etme fonksiyonu yerine getirebilir. Ancak genel olarak, bu sözcük-ekinin fonksiyonu, 'bir ada eklenerek ondan yeni bir isim türetmesidir. Bir başka değişle bunun 'isimden isim yapan' bir 'yapım-eki' olduğunu söyleyebiliriz. Türk dilinde bu sözcük-ekini bir 'zarf (adverb) fiil ' olarak da görmek mümkündür. Yani bu sözcüğün '-LI' ekini bir kenarda bırakırsak sözcüğün kökü 'AYÇA' sözcüğüdür. Özbek-Türk dili ağızlarında 'AYÇA' sözcüğünün kökü olan 'AY-'/'AY' sözcüğü halen 600 sene önce yazarımızın yazdığı biçimi ile 'OY' şeklinde yazılır ve seslendirilir. Bu sözcüğü ' alfabe türeşkoşumuna göre (transkripsiyonuna esasen) 'AY+ÇÖLÜ' şeklinde de okumak mümkündür. AYÇÖLÜ sözü bileşik sözcüktür. ÇÖLÜ Türk dilinde bir şeyin dış yüzeyi, dışı, dış-alanı anlamında da kullanılabilmektedir. Azer,-Türk dili ağızlarında çöle-çıkmak dışarı-çıkmak anlamında halen kullanılmaktadır. Burada ÇÖL-Ü sözcüğünün sonundaki '-U' kelime ekidir ve aşağıda fonksiyonu da açıklanmıştır. ÇÖL sözcüğünün bir diğer anlamı da 'yaşamın olmadığı kuru toprak veya kumlu arazi' anlamında da kullanılıyor olduğudur. Yani sözcüğü AY+ÇÖLÜ sözcüğü 'ayın dış kısmı' veya 'ayın çöl/kuru-kumlu kısmı' anlamında çevrilebilir. Yazar büyük olasılıkla AYÇA-LI anlamında kullanmıştır bu sözcüğü. Ancak yazarın bu alfabeyi kullanarak kelime oyunları yaptığına dair yüzlerce örnek bu yazmada görülmüştür. Bu sözcüğün ÖYÇÜLÜ okunuşunun (yazılışı dolayısı ile) alfabe transkripsiyonumuza esasen bugün dilimizde kullandığımız 'ÖLÇÜLÜ' sözcüğüne de yakınlığına dikkat çekmek isterim. Bize göre yazar kelime oyunları yapmaktadır ve yukarıda izah ettiğimiz üzere bu sözcüğün her üç farklı okunuşunun anlamını da yazarın kullandığını söylemek mümkündür.
Links
https://brbl-zoom.library.yale.edu/viewer/1006196
https://sozce.com/nedir/27823-ayca
https://sozce.com/nedir/27809-ayca
https://sozce.com/nedir/26954-ay
https://sozce.com/nedir/247351-olculu
https://www.azleks.az/online-dictionary/%C3%A7%C3%B6l
Sources
[See suffixes in this Sources: <http://web.boun.edu.tr/ergiydir/ders_dokuz.htm> & <https://www.fibiler.com/Ekler_Kategori_221#Concept_27084> & <http://www.turkishexplained.com/> & <http://s155239215.onlinehome.us/turkic/40_Language/ClausonEDT/Clauson_EDT_Suffixes.htm>]
Sources
Page Row Number Word Sequence/Column Number
68r 3 2