AYAK SAK APAK
Original-Latin : OIYAIK SAK APAK / OYAIK SAK APAK
Transcript :
OIYAIK SAK APAK
> AYAK SAK APAK >
Dilimizde SAK sözcüğünün SAP anlamında kullanımı vardır. Bu sebeple yazar AYAK SAK dediğinde yani "ayak sapı" anlamında bu sözcükleri kullanmış ise kendisi bitkilerin köküne "ayak sapı" da diyor olabilir. APAK sözcüğü gürbüz, tombul anlamında olduğu için bu tümceyi ilk anda "ayak sapı tombul/gürbüz" anlamı ile günümüz diline çevirebiliriz. Fakat bu sözcükleri biraz daha irdelemekte fayda olabilir.
“Ayak-sak” kelimesinin iki anlamı vardır. İlk anlamı “ayaküstü” yani ‘dik duran’ demektir. Sözcüğün ikinci anlamı ise “SAK” kelimesinin eskiden bahçecilik ve bitki biliminde “SAP” anlamında kullanılmış olmasından gelir ve bu sözcükler birlikte “ayak sapı” şeklinde tercüme edilebilir.
Ancak burada “ayak sapı” denilen “ayağın başladığı kök kısmı” yani “KÖK” anlamındadır. Geçmişte sıklıkla kullanılmış olan SAK kelimesinin; sağ, sağlıklı, ayak-üstü, hareketli, diri, uyanık, gürbüz, sağlık, sağlamlık, başı yukarıda olmak, diklik, dik durmak, gururlu duruşu olan, canlı duruşu olan gibi anlamları da yaygın olarak kullanılmış olmalıdır. Bizim bu gün SAĞ- biçiminde yazdığımız “sağlıklı” sözcüğü kökü yazarın konuşma ağzında SAK biçiminde de seslendiriliyor olabilir. Bu durumda AYAK SAK APAK tümcesi “AYAK SAĞ (sağlıklı) APAK (gürbüz/tombul)” anlamında günümüz diline çevrilmelidir.
Bugün SAK sözcüğü unutulmuş olan sözcüklerdendir ve bu sözcüğün anlam içeriği de büyük oranda unutulmuştur denilebilir. Sözcüğün ses değeri değiştirmiş biçimi SAĞ- (sağlamlık, sağlık sözcüklerinin kökü) biçiminde halen dilimizde belli anlam içeriği ile işlektir. Bazı dil bilimciler bunların ortak kökten ayrışmış olduğunu düşünmeyebilir. Fakat çok büyük olasılıkla SAK, SAP, SAĞ sözcükleri Ön Türkçe ortak kökün türemeleri olmalıdırlar. Bir anlamda bu sözcüklerin tamamı ortak bir şekilde “ayak üstü dik ve sağlıklı duruş biçimini veya unsurunu” ifade etmektedir diye düşünmekteyim.
Günümüzde sözlüklerde SAK sözcüğü karşılığında çoğunlukla ve sadece SAP açıklaması yapılabilmektedir.
Kelimenin SAKA sözü ile kökteş olduğunu düşünebiliriz. Geçmişte SAKA sözü başı dik, başı yukarda, köklü/kökenli, dik-duran, diri, uyanık, sağ dik ve sağlam duran veya ‘sağ kalma kabiliyetlerine sahip’/diribaş, ‘sağ kalabilmiş’ ve sağlam, gibi anlamlarda kullanılmış olmalıdır. Divanü Lügati't-Türk’te SAKA kelimesi "dağ yamacı" anlamında geçmekte olsa da bu anlamın da diri veya dik-duran anlamından dolayı ve dağ yamaçlarının dik yapısından dolayı verilmiş olduğunu tahmin etmek mümkündür. Yani muhtemelen daha Kaşgarlı Mahmut zamanında bile bu sözcüğün anlam içeriği büyük oranda unutulmuştu. Aynı şekilde bu kelimeye sonradan yüklenmiş olan pek çok anlam mevcuttur. Bunlardan bazılarını sözlüklerde görebilirsiniz .
Yazdığım anlamların tamamını bir bütün olarak sözlüklerde göremeyeceksiniz. Eski kök kelimelerimizin anlam içeriğini dilbilimcilerimize nazaran farklı okuyor ve anlam içeriklerini de birbirinden bağımsız oluşmuş görmüyor olduğumu not etmeliyim. SAK Sözcüğü hem SAĞ, hem de SAP anlamına gelen sözcüklerin türdeşidir. Muhtemelen birçok dil bilimci bu sözcüklerin belki de her birisinin farklı kökten evirildiğini söyleyebilir.
Bugün bu kelimeyi bitkinin SAP kısmı için kullanırlar ancak SAKA (Yakut Türkleri) “başı yukarda/sağlıklı/diribaş” olarak adlandırılmıştır diye düşünmekteyiz. Bu adlandırma muhtemelen onların kafalarına taktıkları ince uzun başlıklardan dolayı baş kısımlarının büyük ve yüksekte görünmesinden ve aynı zamanda gururlu ve canlı, yani hareketli olmalarından kaynaklanıyor olmalı. Çünkü dik durmak atalarımız için hayatta ve yaşıyor olmak anlamındaydı aynı zamanda.
“Apak” kelimesi ise “tombul, gürbüz sevimli” anlamındadır .
Bugün “bembeyaz, tertemiz” anlamına da gelen APAK sözcüğü ile ifade edilmiş olan tombul, gürbüz, sevimli ve tertemiz, bembeyaz gibi anlamlar muhtemelen bunların geçmiş kök anlam içeriğinde de vardı diye düşünebiliriz. Ancak görüyoruz ki APAK sözcüğünün kökü AP- hecesinde değil. APAK sözcüğünün önündeki AP- sesi bir ön ek niteliği almış görünüyor. Bu ön ekin geçmişte kendi başına bir sözcükken sonradan ön ek haline dönüşmüş olması olasılığı var mıdır? Ön-Türk dilinde kelimeye yüklenen anlamları tam olarak bilmeden bunu söylemek sadece bir tahmindir. Gürbüz, şişman, sevimli anlamındaki sözler bugün abartmak dediğimiz sözcük ile ortak kökten yani AB- kökünden kelimeler olmalıdır. Ancak yazar yaklaşık 600 yıl önce bunu P ile yani AP- (APAK) olarak yazmıştır. Bu durumda ABARTMAK kelimesini de AP+ARTMAK (şişerek, gürbüzleşerek, genişleyerek artmak/büyümek) şeklinde anlamlandırarak incelersek muhtemelen yanlış bir bağlantı kurmuş olmayız. Yani bembeya anlamındaki ön ek olarak gördüğümüz APAK sözcüğü ile “şişmanlamış, tombullaşmış, sevimli hale gelmiş” anlamında kullandığımız AP+AK / AB+AK sözcüğü ya farklı sözcüklerin ses değeri örtüşmüş halleri ya da bir geçmiş bileşik sözcüğün bugün ön ek almış hali gibi değerlendirilebilir.
Hem SAK hem APAK kelimesi bugün bazı sözlüklerde aynen 600 sene önce yazarın seslendirdiği ses değeri ile yazılmıştır.
Günümüzde bu kelimeler dilde fazla kullanılmıyor olsa da geçmişte yaygın olarak kullanıldığı tahmin edilebilir. Peki, yazar bitki kökü için neden APAK kelimesini kullanmıştır? Çünkü o sayfada yapılmış bitki çiziminin kök kısmına bakıldığında şişman, tombul ve sevimli bir yapıda olduğu görülmektedir.
Bu tümce bulunduğu sayfadaki (Sayfa 65r / f65r) tek tümcedir.
Ayrıca çizim ile eşleşen kelimelere veya çizime eşleşen tümceye de bir örnektir. Görsel f65r’de AYAK SAK APAK açıklaması yazılmış bitkinin köklerinin aynen yazıldığı gibi tombul, gürbüz ve sevimli olduğu görünmektedir. Bu şekilde bu üç kelimeden oluşan tümcenin yazıldığı yer bu sayfada yapılmış bitki çiziminin köklerinin hemen yakınındadır. Devam eden görselde bu yazının olduğu kısmı mavi çerçeve ile işaretlediğimiz yerde görebilirsiniz.
Not: Yazar ilk kelimeyi AYAK sözündeki gibi A ile değil ancak OYAK sözündeki gibi yani O ile yazmıştır. OYAK bugün ağız farkları dahilinde bazı bölgelerde UYAK seslendirdiğimiz UYANIK anlamında kullandığımız sözcüktür. Ancak UYANIK sözü dilimizde uyumuyor yani ayak-üstü, dik anlamlarına da gelmektedir. Bu durum incelediğimiz tümcenin anlamı değişmez. Üstelik OYAK (uyanık, dik, ayak üstü anlamındaki) sözcüğü ve AYAK kelimesinin Ön Türk dilinde kökteş olabileceğine veya uzak geçmiş tarihimizde bir dönem tek sözcük olarak var olmuş olabileceğine dair bir dilsel olasılığa bakıyor da olabiliriz. Bu tip bir ses değeri yakınlığı ve anlamsal örtüşmeye dayanarak bir ihtimal olarak bu notu bir kenara yazmış olalım.
Links
Sources
Page |
Row Number |
Word Sequence/Column Number |
65r |
1 |
0 |