KIRKINCI+ALEM / 40-ıncı+ALEM
Original-Latin : KırkıncıOLAM = 40ccOLAM 40-ıncıOLAM / 40gOLAM
Transcript :
f68v > KIRKINCI ALEM:
'40-ıncı OLAM' olarak yazılmış sözcüğü bugün 'Kırkıncı Alem' olarak çevirmek mümkündür. İngilizce karşılığı ile buna 'Fortieth-Universe' veya 'The Fortieth-Universe' diyebiliriz.
Bu sözcük f68v sayfasında okunmuştur. Sözcüğün başındaki iki sayısal işaret 40- (Kırk-) şeklinde okunmaktadır. 40 Sayısının ardınca yazılmış olan 'cc' karakteri hem 'g' veya 'cc' hem de '-inci/-ıncı' (sözcük-eki) olarak okunabilmektedir. Burada "-ncı / -nci, - ncu / -ncü"/"-ı-ncı / -i-nci, -u-ncu / -ü-ncü" ekleri, isimden isim yapan eklerden olup, asıl sayı isimlerinden derece, sıra sayı isimleri yaparlar. Bu el-yazması boyunca, yazarın '-cc' olarak yazdığı sözcük ekinin günümüz Anadolu Türk dili ağızlarında eşdeğeri "-ncı / -nci, - ncu / -ncü" ekleridir.
Yazar bu sözcüğü bileşik sözcük olarak yazmıştır. Bugün yazsaydık bu sözcüğü 'Kırkıncı Alem' veya '40-ıncı OLAM' şeklinde yazabilecektik. Yazar bu sözcüğü bileşik kelime olarak yazdığı için 'kırkıncı' sözcüğü bu bileşik kelimenin köküne '-ı-ncı' eki almış kök durumundadır.
Yazarın '40cc+'/'40-ıncı+' şeklinde yazdığı sözcüğe, OLAM sözcüğünü de eklediğini görüyoruz. Bu sözcüğü bugün Anadolu-ağızlarında çoğunlukla 'ALEM' olarak seslendiriyoruz.
OLAM (âlem) sözcüğün "Kutadgu Bilig'de (1069 yılı veya öncesi)" geçtiği bilinmektedir. Dil bilimciler tarafından sözcüğün kökeni Arapça olarak gösterilmektedir. Arapça sözcük Süryani-Arami dilinde "evren, devir, çağ, dünya" sözcüğünden alıntıdır denilmekte. Bu sözcük Yunan dilinde 'aiōn/aion', İbrani dilinde 'ōlām/olam' sözcüğü kökteştir. Fakat bu sözcüklerin kökü Hami Sami dilleri veya Hint Avrupa kökenli diller olarak andığımız dillerde olamaz. Bu sözcüğün bugün bilinen anlamlarına ilave olmakla, en eski köklerinde “olmak” ve “yaratılma” anlamlarının var olması mantığa daha yatkın bir çıkarım olacaktır. Bu sebeple bu sözcük Hami Sami ya da Hint Avrupa dillerine sonradan geçmiş bir sözcük olmalıdır.
Bu sözcüğü ilk defa üreten insanlar bir var olma (olmak) kavramı üzerinden bu sözcüğü üretmeden, doğrudan doğruya EVREN anlamına gelen bir sözcüğü üretmiş olamazlar diye düşünmek akla daha yatkındır.
Bu sebeple hangi dilde ‘OLMAK’, ‘VAR-OLMAK’ ve ‘EVREN’ kavramları aynı kök sözcük ile ifade edilmiş ise o sözcüğün o dilde doğmuş olabileceğini ileri sürmek daha mantıklı olacaktır.
Bu sözcük "yapmak, var-etmek, yaratmak/yaratılmak, olmak/var-olmak, Tanrısal-olmak/Tanrıların-yarattığı/Tanrıların tanzim ettiği" gibi bir anlam kökünden doğmuştur ve bu kök büyük olasılıkla Türk dilindeki 'OL+' (olmak, var-olmak anlamındaki) köktür diye düşünülebilir.
Sözcüğün Sümer Öncesi Turani dillerde kullanılmış olması daha muhtemeldir. Türk dili gibi eklemli/eklemeli yapıdaki Sümer dilinde “a” kök sözcüğü “yapmak/yaratmak”, “döl”, “güç-kudret”, “gebelik”, “kanat” gibi anlamlara gelmektedir.
Sümerce “ağa-ri-im/ağa-ri” sözcüğü dilimizdeki "rahim" sözcüğü kökteşidir.
Bu sözcük Akatça “rēmu” sözcüğü ile de kökteştir ancak Akatçaya bu sözcüğün eklemeli bir dil olan Sümer dilinden geçmiş olması oldukça muhtemeldir. Bu sözcüğün de Arapça olduğu sözlenir. Fakat sözcüğün "yaratma", "olma", "yaratılma" anlamı Arapçada ve bu dillerin hiç birisinin geçmişinde de görülmemiştir.
Arap dilinde İslamiyet döneminde 'Tanrının sıfatları arasında Rahim sözcüğünü görmekteyiz. Ancak bu dilin geçmişinde bu sözcüğün anlam içeriği dahilinde bağlantı gösterilebilecek bir geçmiş kök yoktur.
Bu diller sözcüğü dar veya son-dönem anlamı ile "ana rahmi", "döl-yatağı" anlamı ile ve 'merhamet', 'şefkat' gibi anlamları ile kullanmışlardır.
Sümerce "a+" kök sözcüğü "yapmak/yaratmak", "döl", "soy" anlamındadır. Sümerce bu kökten "ağariim/ağarim/ağari" sözcüğü "rahim" anlamındadır. Sümerce aynı kökten "ağ" sözcüğü "yapmak", "yaratmak" anlamındadır. Sümerce "la" sözcüğü "getirmek", "yüksek-olmak", "tanzim-etmek", "asmak/boşlukta-asmak" anlamlarına gelmektedir.
Sümerce "me" sözcüğü "olmak", "Tanrısal-Güç", "varlık", "yapı" anlamındadır. Bilindiği gibi Sümer dilinde çoğunluk sayıdaki tabletler halen okunmamış veya okunamamış durumdadır.
Bunun yanı sıra kısmen yanlış okunmuş veya kısmen yanlış tercüme edilmiş tabletlerin de olabileceğini öngörmekteyim. Sümer dilinde bu sözcük, belki de gelecekte okunacak tabletlerde, bir bileşik sözcük formunda da karşımıza çıkabilir. Fakat bu sözcüklerin bir yeni kavram üretmesi için (Sümer uygarlığı zamanında) bir bileşik kelime oluşturmuş olması da şart değildir. Böylece Sümer dilindeki OLAM/ÂLEM anlamında kullanılmış olabilecek “*ağ+la+me” veya “*ağlame”/ sözcüğü, ya da Sümer dilinde zaten var olduğu bilinen anlamlarını da yukarıda açıkladığım ve birlikte kullanıldığında “ağ la me” (alem/olam) ‘EVREN’ kavramını karşılayan ve ses-değeri örtüşmesi de açıkça görülen sözcüğün OLAM ve ALEM sözcükleri kökü veya kökteşi olması olasılığından bahsetmek akla daha yatkındır.
‘Ağ la me’ sözcüğünü 1/1 aynı sıralama ile anlam karşılığı ile ifade edecek olursak; “yaratmak+tanzim,-etmek/getirmek+olmak”, “yaratmak asmak/boşlukta-asmak+olmak”, “yaratmak+varlık+Tanrısal-güçle” anlamları açıkça görülmektedir.
Türk dilinde de 'OLAM' sözcüğü “yaratılmış olan her-şey”, “yaratılmış/olmuşların tümü” anlamındadır.
Açıkça bu ÂLEM sözcüğü ya Sümer dili kökenlidir ya da Sümer Öncesi Turani dillerden belli anlamları ile Sümer ve Akat dillerine alıntılanmış olmalıdır.
'Kırkıncı-Olam (Kırkıncı Âlem) sözcüğü de 'kırkıncı evren' (Fortieth-Universe) anlamında kullanılmıştır. Sözlüklerde 'olam' sözcüğünün kökü olan 'ol-' sözcüğünün anlamlarını görmek isterseniz bu sözcüğün '-mak' eki almış formuna (olmak/ol-mak) bakmalısınız. “Olmak, var-olmak, yaratılmak” kavramları karşılanmadan ve bu kavramlar üzerinden bu sözcüğün evrilmiş olabileceği düşünülmeden ‘ALEM’ kavramının damdan düşer gibi bir dilin içinde yaratıldığını düşünmek mantık ile çelişir bir durumdur.
[The “-mek/-mak” are suffixes of Turkish infinitive. They turn the root word into a verb as well as also a concrete noun. It has no inflection to indicate mood or tense. As a noun it can be suffixed with person and movement suffixes. (Guise) > Guise, John. “Manisa Turkish. – The Turkish Language and its Grammar explained for English Speakers”. Author: John Guise. Web. 2 Feb. 2017 to 2020 <http://www.turkishexplained.com/>]
Sonuç olarak; OLAM sözcüğünün geçmiş Turani kök dilde seslendirilen hali ile veya Arap dilindeki ALEM veya Sümer dilindeki ‘ağ la me’ sözcüklerinin hangisinin ilk olarak hangi dilde doğduğu veya hangi dilin bu sözcüğü diğerinden alıntıladığının bugün bu yazma özelinde fazlaca bir önemi de aslında yoktur. Yazar bu sözcüğü bileşik bir kelime olarak kullanmış. Ancak biz bugün bu sözcükleri dilimizde ayrı ayrı olan bu sözleri yan yana getirerek fakat birleştirmeden (yani bunlardan bir bileşik sözcük yapmadan da) bu kavramları ‘kırkıncı alem’ şeklinde ifade ediyoruz.
Links
Sources
- '-mek/-mak' Sözcük-eki ve Türk dilindeki diğer sözcük eklerini İngiliz dilli kimselere en iyi açıklayan kaynak: Guise, John. “Manisa Turkish. – The Turkish Language and its Grammar explained for English Speakers”. Author: John Guise. Web. 2 Feb. 2017 to 2020 <http://www.turkishexplained.com/>, Faydalanılmış olan sözlükler / kaynaklar: - [Aydın, Nafiz ; “Büyük Sümerce Sözlük”, 2013 TDK yayınları, Ankara / ISBN 978-975-16-2609-7] - [Etimoloji Türkçe, <www.etimolojiturkce.com>] - [Sözce Sözlük,<www.sozce.com>] |
Sources
Page |
Row Number |
Word Sequence/Column Number |
68v |
0 |
0 |