UZAK OK-ÇUL ÖLÇÜŞ / UZAK OK ÇİL ÖLÇÜŞ / UZA-Y-IK (uzatılmış/uza-ık/uzaktaki/uza) OK ÇİL ÖLÇÜŞ
Original-Latin : USAIIX OX ÇİL ÖLÇÜŞ -veya- USAĞX OX-ÇİL/-ÇIL ÖLÇÜŞ
Transcript :
SAYFA 68v'de okunmuş olan ‘UZAK OK-ÇUL ÖLÇÜŞ’ cümlesi aynı zamanda teknik bir değim olarak kullanılmıştır.
Orjinal yazılış şekli: “USAIIX OX ÇİL ÖLÇÜŞ” -veya- “USAĞX OX-ÇİL/-ÇIL ÖLÇÜŞ”
Günümüzde Yazılsaydı:
“UZAK OK-ÇUL ÖLÇÜŞ / UZAK OK ÇİL ÖLÇÜŞ / UZA-Y-IK (uzatılmış/uza-ık/uzaktaki/uza/uzay-ık) OK ÇİL ÖLÇÜŞ”
Adeta bir 'galaksi' çizimine benzeyen ve bu sebeple 'galaksi sayfası' olarak anabileceğimiz 68v sayfasında dört kelimeden oluşan bir cümle veya bir teknik tanımlama yapan başlık niteliğindeki (yandaki görselde işaretlenmiş olduğu gibi) yazılar okunmuştur;
"USAIIX OX-ÇIL ÖLÇÜŞ", veya "USAĞK (uzayık)/USAIIX (uzak) OX -ÇIL/ÇİL ÖLÇÜŞ" olarak yazılmış bu teknik tanımlama tarafımızdan "UZAK OK-ÇUL ÖLÇÜŞ", veya "UZAĞIK (uzayan/uzatılmış) OK-ÇUL/+ÇİL ÖLÇÜŞ"
Bu cümlenin tam olarak ne anlattığını anlamak için burada geçen '-ÇIL/+ÇİL' sözcüğü ve 'OK' sözcüğünün anlam içeriğini iyi incelemek ve cümle bütünlüğü içerisinde bu dört sözcüğü birlikte değerlendirmek çok önemlidir.
Burada OX (OK) sözcüğü anlamı İngilizcede karşılığı 'arrow' olan sözcük karşılığı kullanılmış değildir. Yazar burada 'OX (ok)' sözcüğünü 'bir teknik/matematiksel terim' olarak kullanılmıştır. Ok sözcüğünün muhtelif anlamları vardır. Buna ilaveten 'OK' sözcüğü 'çap' sözcüğü eş anlamlısı olarak kullanılmaktadır. Ya da, 'OK' sözcüğünün anlamlarından birisi kısaca 'ÇAP' sözcüğü ile ifade edilmektedir. Bu sebeple hem 'OK' hem 'ÇAP' sözcüğünün sözlüklerde gösterilen anlamlarına bakmanız yazarın burada neyi kastettiği hakkında daha doğru bilgi edinmenizi sağlayacaktır. Yazar da zaten teknik bir ölçüm ifade eder şekilde bu sözcüğü kullanmıştır. Çap (ok) sözcüğünün bazı anlamları şunlardır: 1- "Bir çemberin özeğinden geçen bir doğrunun çemberi kestiği iki nokta arasındaki uzaklık." 2- En, boy, mesafe (iki nokta arasındaki mesafe), eğri, çap. 3- "Bir çemberde özeğinden geçen bir kiriş ve bu kirişin uzunluğu." "iki noktadan geçen (ve düz bir hiza almayı sağlayan) doğrusal çizgi" anlamında kullanılmıştır.
Bu cümlede geçen üçüncü sözcük ikinciden biraz ayrık yazılmış. Ancak yazarın kelime eklerini bazen özellikle ayrı yazdığını ve bunu yaparken cümlelere birden çok anlam vermeyi amaçladığını söylemiş ve çok sayıda örnekleri ile de bu durumu göstererek kanıtlamıştık.
Bu sebeple burada üçüncü sözcüğü bir öncekinin eki gibi ve aynı zamanda ayrı bir sözcük olarak da değerlendireceğiz.
Bu sözcük bir ek ise (-çıl/-çil) bu durumda kendisinden önceki sözcük ile birlikte bu OX-ÇIL (okçul) sözcüğünü oluşturacak. Bu durumda sözcük kökü 'OK' ve sözcük eki '-çıl' ise (-cıl/-cil; -cul/-cül; -çıl/-çil; -çul/-çül) 'isimden isim yapan bir yapım eki olarak benzetme, örnekleme fonksiyonlu verecek şekilde kullanılmıştır. Bizim bugün 'OK' olarak seslendirdiğimiz için sözcük ekini de ses uyumuna göre OK-ÇUL' şeklinde kullanabileceğimiz sözcüğü, yaklaşık 600 sene önce 'OX-' seslendirdiği kök ile kendi kullandığı lehçenin (veya karışık lehçenin) ses uyumu içerisinde 'OX-ÇIL' şeklinde (aynı anlamda - aynı sözcüğün geçmiş ses-değeri içinde) kullanmıştır. Eski Türk dilinde bir de '-çil' eki vardır ve bu da 'çokluk bildiren sıfat edatı' olarak işlev görmektedir.
Yok eğer bu sözcüğü yazar ayrı sözcük olarak yazmış, yani, ikinci ve üçüncü sözcükleri birleştirmemiş diyecekseniz, biz de cümleyi her iki farklı okunuşu ile bugünkü dilimize çevire biliriz. Bu durumda bunu bir ek olarak değil de ayrı bir sözcük olarak kabul edelim. Öyle ise üçüncü sözcük 'çil' sözcüğüdür. Bu sözcük bugün nasıl yazılıyorsa anlaşılan 600 sene önce yazar tarafından aynı ses-değeri ile 'ÇİL' ve/veya 'ÇİİL' okunacak şekilde yazmıştır. 'ÇİL' sözcüğü, "aynada oluşan/beliren leke/noktacık", "yüzde, deride veya herhangi bir yüzeyde beliren noktacık/leke/iz/benek", "noktacık veya noktalar", "iz", "aynadaki iz" gibi anlamlara gelmektedir.
Teknik bir tanımlama yaptığı anlaşılan dört sözcükten oluşan bu cümledeki son sözcük 'ÖLÇÜŞ' sözcüğüdür. Bu sözcüğün de yazılışı aradan geçen yaklaşık 600 senede hiç değişmemiş. Bu sözcüğün kökü 'ÖLÇ-' ve eki '-ÜŞ' sözcüğüdür. Bu sözcüğün anlamını sözlüklerde görmek isterseniz bu sözcüğü '-mek' eki ile (ölçmek/ölç-mek) sözlüklerde aramalısınız. [The suffixes “-mek/-mak”: these are suffixes of Turkish infinitive. They turn the root word into a verb as well as also a concrete noun. (Fiilden isim yapma ekleri olarak bilinen '-mak / -mek' ekleri, fiil kök veya gövdelerinden isim yapan (hareket isimleri yapman) eklerdir. Bu -mek/-mak ekleri bütün fiillerden isim yapabilirler. Bu ek mastar da yapabilir ve fiilin gösterdiği işi dâimî (sürekli) yapan isimler oluştururlar.)] 'ÖLÇ-ÜŞ' (ölçmek) sözcüğünün sonundaki '-ÜŞ' eki fiilden isim yapma eki olarak bilinirler ve/veya 'isim-fiil-mastar' eki olarak anılırlar. Bu sözcük-eki (-ış, -iş, -uş, -üş) istisnasız bütün fiil kök veya gövdelerine getirilebilir.
Bu açıklamalardan sonra cümlemize tekrar bakalım. Bu cümle,
"USAIIX OX-ÇIL ÖLÇÜŞ", "USAIIX OX-ÇİL ÖLÇÜŞ", "USAIIX OX ÇİL ÖLÇÜŞ" veya "USAĞK (uzayık/uza/uza+ek/uzaydaki)/USAIIX (uzak) OX -ÇIL/ÇİL ÖLÇÜŞ" cümlesidir.
Aslında bunların her birisinin anlamını bugünkü dilimize çevirdiğimizde aralarında ifade ettiği teknik ölçüm açısından fazlaca bir fark olmadığı görülse de özellikle 'ÇİL-/-ÇİL/-ÇIL' seslendirilebilen sözcük sebebi ile anlamda bazı değişiklikler olmaktadır.
Bu cümledeki farklı okunan kelimeleri dikkate alarak, onu ifade ettiği anlam içeriğini yansıtacak şekilde bugünkü dilimize çevirecek olsak cümlenin anlamı şunlardan birisi veya birkaçı olabilir;
1- "Uzaktakine düz bir hat/hiza alarak ölçüm yapmak" (UZAK OK-ÇUL ÖLÇÜŞ).
2- "Uzak çap noktası ölçümü" (UZAK OK ÇİL ÖLÇÜŞ).
3- "uzun-mesafe çapın aynada yansıyan nokta yardımı ile (yüzeydeki noktayla) ölçülmek" (UZAYIK / UZAĞI (uzak/uzamış/uzun/uza mesafe) OK (çap) ÇİL ÖLÇÜŞ"),
4- "Uza (uzaydaki) ok (düz hat/hiza ile) noktayı ölçüş", (UZAK OK ÇİL ÖLÇÜŞ).
5- "Uza (uzaydaki) ok (çapı/yayı) aynadaki lekeyle/noktayla ölçüş", (UZAK OK ÇİL ÖLÇÜŞ).
Yazar bunlardan birisini veya birkaçını aynı cümle ile kastetmiş olabilir. Burada uzayda bulunan veya çok uzak mesafede olan bir noktanın, çapın/yayın veya iki nokta arasındaki uzak mesafenin bir ok hizası ile veya bir aynada yansıyan nokta yardımı ile ölçmekten bahsediyor.
Yazar daha önce 'ÖLÇ-' yerine 'ÖYÇ-' (öyçü-)sözcük kökünü kullandığı cümleleri analiz etmiştik. Yazarın bunların her ikisini ('ölçmek' anlamında sözcükler türetmiş şekilde) çok farklı sayfalarda çok farklı türeme sözcükler şeklinde kullandığını gördük. Bu da yazarın bazı sözcükleri kendi diline farklı lehçelerden olmakla katmış/alıntılamış olabileceğini gösteriyor. Eğer yazar bu sözcükleri doğal olarak ve alıntıladığı şeklini değiştirmeden kullanmıyorsa, yani, o bilinçli şekilde farklı şiveleri yansıtacak şekilde kullanıyorsa onun neden böyle yaptığı anlaşılabilir. Çünkü yazar bu el-yazmasında kodlama ve sözcük oyunları yapmaktadır. Kendisinin amaçlarından birisi yazmanın kolay okunmamasını sağlamaktır. Kendisinin bir diğer amacı ise bir cümleye birden çok anlam verebileceği sözcükleri seçerek kullanmaktır. Sanıyoruz ki, kendisi bu işlemi yazmayı okuması için gönderdiği özel alıcıya kendi zekasını ifade etmek veya yazmayı bu özel okuyucu (veya birkaç okuyucu) için okuması-eğlenceli kılmaktır. Bu çıkarımları yapmamızın sebebi sadece bu cümleye veya dört adet sözcüğe bağlı değildir. Biz okuduğumuz çok sayıda cümlelerde bu anlattığımız konunun çeşitli örneklerini gördük. Yazarın her sayfadan en az 2 adet birbirinin eşiti kopyalar hazırlayarak bunlardan birisini kendisinde tutuğunu ve diğerini belli bir adrese ulak ile gönderdiğini söyleye biliriz. Çünkü kendisinin yazmada bir ulaktan bahsettiği bölümleri okuduk.
Links