AY+EPSİ / AY+AP/AB+SU
Original-Latin : OYEPSÜ / OYAPSU
Transcript : OYEPSÜ / OYAPSU
Page 67r. Eleventh month/“December”
The original text in Latin: Since the third character of this compound word is indistinct, we have accounted for it being the character “–Æ– (–A/–E)”, and or “–CI/–Cİ”. Thus, the word can be identifyed as “OYÆPSÜ”, “OYEPSÜ”, “OYAPSU”, “OYİPSÜ”, “OYCİPSÜ”.
AY (OY): The following identify Turkic dialectic changes in both writing and phonology: AY/OY [oy, ay, āy, āý, ıy, ấy, āy]. “OY” mean in the Uzbek Turkic dialects are “Moon” / “Month”. It is using as “AY” in most dialect. In modern day Uzbek-Turkish, neither the pronunciation nor the spelling of “The Moon/Month” (OY) has changed. (Clauson, Gülersoy, Orucov, Akalın, Eyüboğlu) http://www.sozce.com/nedir/26954-ay
“OY”(Moon / Month): http://uzbek.firespeaker.org/
The author wrote “OYEPSÜ” here. In some Anatolian dialects 'EPSÜ'/'EPSİ' is the word, but a larger majority call this word as 'HEPSİ'. The most commonly used meanings of this word today are 'whole', 'full' and 'all'. However, the author uses this word in the meaning/sense of 'full', 'all', 'completion', 'last', 'end/ended'. This particular meaning of the word 'EPSU'/'EPSİ' in this sense has been completely forgotten today. But in the note-1 below, I will show you where this use of meaning came from, along with its source. In the roots, these meanings already exist for thousands of years, and I have given the necessary information about the origin of the word in note 1 below (in Turkish).
So, “OYEPSÜ” mean 'the end month', or if we write more clearly, we can translate it as 'the last of all months' ('tüm ayların en sonuncusu' veya 'son ay' in Turkish).
In some Turkic dialects the phonetic equivalent of “ÆP” is often presented as “AB” and-or “EB”, for some regions do not employ the phonetic value of “Æ” and instead often alter it in a word. Furthermore, in some dialects, the character “P” is often is use as the character “B”. Thus, depending on the dialect employed by the author, the word can be either “AYAPSU” or “OYABSU”, hence we have used various sources such as the Turkish Root-Word Dictionary (Eyüboğlu) to check and account for the dialectic difference between “AB” and “AP”.
Suffixes “–SÜ”, “–SU”, “–Sİ”, “–SI” (“AYÆPSÜ”, “AY İPSİ”, “AY C İPSİ”):
These suffixes indicate a sence of “similarity” between two things. Usually addressing the word attached to it (on the left), an example of this is: The word “İP” (rope) becomes “İPSİ” (rope like).
The English equivalent of “–SÜ”, “–SU”, “–Sİ”, “–SI” include “as, as a”, “such as”, “as well as”, “similar to”, “similarly”, “like”. Throughout time, the suffixes “–SÜ”, “–SU” have been also changed to “–Sİ”, “–SI” in modern Turkish. Throughout the VM, if the last letter in the word appears as “-U/-Ü”, the equivalent in modern Turkish will appear as “-I/-İ”. In modern Anatolian Turkish, the sence of “similarity” / “being like something” is identified through the use of “–İMSİ”, “–IMSI”. (Clauson, Guise)
Root Word “AP / AB”: Örtme “covering”. Kapama “closing”, “covering” “invisibly obscured”. Devinme “motion”, “precession”. Alıp götürmek, “moving away”, “taking away”. Bir yerden başka bir yere hareket hali “moving from one location to another location” (Eyüboğlu).
OYAPSÜ: Since the root meaning of AB/AP does not specify whether the moon or the shade itself is expanding /covering, it can both signify “the invisible state of the moon (as the shadow expands / covers the moon)” or “approaching a full moon (as the moon expands)”.
Root Word “İP”: Rope, string, cord, tether, lanyard.
http://www.sozce.com/nedir/169910-ip
http://www.sozce.com/nedir/26954-ay
İPSİ: Rope like (emphasizing a rope like thinness). http://www.sozce.com/nedir/170123-ipsi (Clauson, Gülersoy, Akalın) {Word “C-İPSİ”: C-shaped, C- shaped rope like thinness. OYCİPSİ: The Period in which the moon appearance thin and C-shaped (rope like). (However, we consider it very unlikely that the author may have written in this sense.)}
OYAPSU / OYABSU -1-: “The invisible state of the moon (as the shadow expands/covers)” or “approaching a full moon (as the moon expands).
OYAPSU / OYABSU -2-: “The invisible state of the moon when it is obstructed by weather conditions” such as a period of time when the moon is covered by clouds or mist.
OYAPSU / OYABSU -3-: If the word “OY” is employed as “month” (instead of “moon”), the word would be defined as “the closed month” and-or “the closing month (last month)”. This definition may analogically indicate “a month in which people remain in sheltered places”, as well as “a month in which the weather is closed (rainy, snowy, etc.)”.
Conclusion:
We believe that the third character in the word was intentionally manipulated to appear as both “-A” and “-CI”, for all definitions appear relevant. In accounting for all these variations, we have concluded that this word is translated as “the end month”, “the last of all months” and/or “the sheltered month”, “the month in which the moon often appears closed”.
Mevcut abc türeşkoşumuna (alfabe transkripsiyonuna) göre bu sözcüğü “OYÆPSÜ”, “OYEPSÜ”, “OYAPSU”, “OYİPSÜ”, “OYCİPSÜ” biçimlerinde okuyabiliyoruz.
Sözcüğün kökü 'AY-' kelimesidir. Özbek ağızlarında halen 'OY' şeklinde yazılır ve seslendirilir. Farklı ağızlarda bu sözcük [oy, ay, āy, āý, ıy, ấy, āy] şeklinde seslendirilebilmektedir. Geçmişte Turani-kök dilde ilaveten [oo, oı, aı, oāý, oıy, oấy] seslendirilişlerinin de olduğunu varsaymaktayız.
Yazar burada “OYEPSÜ” yazmış. Bugün bile Anadolu'da bazı ağızlar 'EPSİ' sözcüğünü kullanırlar. Ancak daha büyük bir çoğunluk bu sözü 'HEPSİ' olarak seslendirmektedir. Bu sözcüğün bugün en çok kullanılan anlamları 'bütünü', 'tamamı', 'yekün', 'tümü' gibi manalarıdır. Ancak yazarın bu sözcüğü 'yekunu', 'tamamı', 'tamamlanması', 'sonuncusu', 'sona ermiş olan', anlamında kullandığı söylenebilir. Bu sözcüğün kök anlamında binlerce yıldır bu anlamlar zaten vardır. Çünkü ortak kök sözcükten türetilen ayrı ayrı sözcüklerin hiçbirisi kökteki anlamı içeriğini değiştiremez. Bugün hepsi sözünün Hint Avrupa kökenli olduğunu iddia eden dil bilimcileri vardır. Ancak bunlar hem sözcüğün anlam içeriğini eksik yazmaktalar hem de kökenini bilmemektedirler. Sözcüğün kökeni hakkında aşağıdaki 1 numaralı not da gerekli bilgiyi kaynak göstererek vermiş bulunuyorum.
Her ne kadar ben bu sözcüğün OYEPSÜ (AY-EPSÜ/EPSİ) sözcüğü olduğunu ve anlamının da yuklarıda açıkladığım gibi olduğunu düşünsem de, sözcüğün farklı okunabilir yazılışları dolayısı ile veya abc türeşkoşumunun (alfabe transkripsiyonunun) aynı yazı işaretine farklı ses değeri yüklemesinden dolayı oluşan diğer seçenekleri de bir not olarak göstermekte fayda görmekteyim.
Bu sözcüğü açıklayan diğer bazı seçenekler şunlardan birisi olabilir;
“OYAPSU” sözcüğü ses-değeri olarak “OYA/AYA PUSU” sözcüklerine yakındır. 'Pusu' sözcüğü bazı lehçelerde 'pus', 'sis', 'kapalı/sisli hava' ve bazı lehçelerde 'tuzak' anlamında kullanılmaktadır. Bu durumda eğer yazar bu sözcüğü 'AYA PUSU' anlamında yazdı ise bu 'havanın puslu kapalı olduğu ay' anlamında bir ad olarak kullanılmış olabilir.
Sözcüğün olası diğer okunuşları şunlardır; “AYÆPSÜ”, “AY İPSİ”, “AY C İPSİ”. Bunların tamamında aynı şekilde kökteki anlam 'AY' (month) sözcüğüdür. Ancak Türk dilinde sözcüğün iki anlamı vardır. (“AYÆPSÜ”, “AY C İPSİ” -...etc.- all have a shared common root of “AY (OY)” which translates as “moon” / “month”.)
Sözcüğün farklı okunur şekillerine bakarsak ve kökü bileşenden ayırarak sadece son bileşenlere bakarsak “- ÆPSÜ”, “- EPSÜ”, “- APSU”, “-İPSÜ”, “-CİPSÜ” sözcüklerini görebiliriz. Burada “-ÆP-”, “-EP-”, “-AP-” sesinin farklı ağızlarda P/B ses dönüşümü ile '-AB-' veya '-EB-' sesine dönüştüğünü varsayalım. Sondaki ekin de “–SÜ”, “–SU”, “–Sİ”, “–SI” ekleri olarak 'bir benzerlik ifade eden ek' olduğunu düşünelim. (Mesela; 'İP-' sözcüğüne eklendiğinde 'İPSİ' yani 'ip-gibi'/'ipe-benzer'/'ip-gibi-ince-yapıda' gibi bir anlam katmış olduğunu varsayalım.)
Dolayısı ile bu sözcüğü ““OY+İPSÜ” veya “OY+C+İPSÜ” şeklinde okuyacak olanlar bu sözcüğü 'ay ip gibi ince görünümde' veya 'ay C gibi ince/ipsi görünümde' şeklinde de çevirebilir. Ya da, 'cips' sözünün kökeni olabileceğini düşünen varsa bu sözü 'c-şeklinde ipsi/ince yapı' anlamında görerek “OY+CİPSÜ” sözcüğünü 'AY Cips gibi (C şeklinde ince ve kıvrık bir yapıda)' veya bu anlamdan dolay 'ay-hilal şeklinde' gibi bir çeviri yapan da olabilir. Ancak yazarın 600 yıl önce bu anlamda bu ayı adlandırmadığını söyleyebiliriz.
“AP / AB” sözcüğünün kök anlamı içeriğinde şu anlamlar vardır: Örtme “covering”. Kapama “closing”, “covering” “invisibly obscured”. Devinme “motion”, “precession”. Alıp götürmek, “moving away”, “taking away”. Bir yerden başka bir yere hareket hali “moving from one location to another location” (Eyüboğlu).
Dolayısı ile bu sözcüğü (“OY+ÆP+SÜ”, “OY+EP+SÜ”, “OY+AP+SU” sözcüklerini) 'ayın kapalı olduğu' ('hava durumundan dolayı ayın fazla görünmediği' veya 'bir ay boyunca havanın kapalı olabildiği') dönem anlamında bu sözcüğü bu ayın adı olarak kullanmış olabilir. (OYAPSÜ: “the invisible state of the moon (as the shadow expands / covers the moon)”. Bu olasılığı ikinci en muhtemel olasılık olarak görmekteyiz. İlk olasılık ilk önce yazdığımız 'OYEPSÜ' (AYEPSİ) 'tüm ayların en sonuncusu' veya 'son ay' anlamında adlandırılmış olduğudur. (Aşağıdaki notta ilave bilgi verilerek açıklandığı üzere;)
Not 1: Dil bilimcilerin pek çoğuna göre Farsça kökenli olduğu sözlenen Türk dilindeki 'HEP' sözcüğünün gerçekte Hint-Avrupa dil grubunda herhangi bir kökü yoktur. Bu sözcük Moğolca "tüm, tam, (tamam, tamamı/hepsi)" anlamındaki 'tügemel' sözcüğü ve 'tüge-' (artmak) sözcüğü ile kökteş olan Türkçe 'tüm' /'tam' ('tam, tamamı, bütünü' -anlamındaki-) sözcüğünün değişmiş biçimidir. Bizim 'tam'/'tüm' sözlerimizin T/H ses değişimi ile Farsçaya 'hem/ham' olarak alıntılanması söz konusu olmuştur. Orta Farsça 'ham' sözcüğü "bir/eşiti, beraber/aynı-görüneni, aynı, benzer" gibi anlamlara gelmektedir. Bu sözcük Avesta dilinde aynı anlamda 'hama' sözcüğü olarak görülmektedir. Ancak bu sözcüklere köken olarak gösterilen '*sem-' sözcüğünün Hint Avrupa ortak kök dil denilen hayali dil grubunda bir kökü veya yazılı örneği mevcut değildir.
Orta Türkçe döneminde 'ham' şeklinde de kullanımı olan "tüm, tümü, tamamı, hepsi, bütün, daima" anlamına gelen sözcüğün kökeni Sümer-Öncesi-Ön-Türk dillerine veya 'Turani-kök dile dayanmaktadır. Bu sözcüğün Turani kök dilde '*tu/*du' veya 'tum'/'dum' şeklinde seslendirilmiş olan kök sözcüğün türemeleri olması ihtimali daha güçlüdür. Öyle ki, bu köklerden bu sözcüğün farklı ses evrilmeleri yaşamış sözcük formları ile aynı ve yakın anlamlarda Sümer dilinde de kullanımı ve yazılı örnekleri vardır. Eklemeli bir dil olduğu kesin olarak bilinen (ve kesinlikle bir Hint-Avrupa köken bağlantısı olmadığı net şekilde biliniyor olan) Sümer dilinde 'tum' sözü 'sona-ermek'/'sonuncu'/'tamamına-ermek/varmak', 'son vermek' anlamında kullanılmıştır. Sümerce 'til' sözcüğü 'toplamak', 'yığmak', 'bir araya getirmek', 'tamamı/tamamen', 'bütün/tam' anlamındadır. Üstelik Sümer dilinde 'hum', 'hub', 'tu', 'du' sözcükleri de aynı anlamlara gelmektedir. İşte Türk dilindeki 'hep' sözcüğü ve Sümer dilindeki 'hub' sözcüğü veya Türk dilindeki 'tüm', 'tam' sözcükleri ile Sümer dilindeki 'tum', 'hum', 'tu', 'du', 'til' sözcükleri tamamı geçmiş ortak kökten evrilmiş sözcüklerdir. Bunların hiç birisinin Hint Avrupa dilleri ile bir alakası yoktur.
İşte tam da bu sebeple 600 sene önce yazarımızın yılın 12. ayı (Aralık ayı) için OY (AY) epsü/epsi (hepsi) yazması 'yekun-Ay', 'sonuncu-ay', 'ayların-tamamlanması' veya 'son-ay' anlamında bu sözcüğü bileşik sözcükten yaratılmış 'ay' adlarından birisini görebiliyoruz.
Faydalanılmış olan sözlükler / kaynaklar:
- [Aydın, Nafiz ; “Büyük Sümerce Sözlük”, 2013 TDK yayınları, Ankara / ISBN 978-975-16-2609-7]
- [Etimoloji Türkçe, <www.etimolojiturkce.com>]
- [Sözce Sözlük,<www.sozce.com>]
- [Aydın, Nafiz ; “Büyük Sümerce Sözlük”, 2013 TDK yayınları, Ankara / ISBN 978-975-16-2609-7]
- [Eyuboğlu, İsmet Zeki. Türkçe kökler sözlüğü. Remzi Kitabevi, 1989. Print.]
Links
Sources
- [Aydın, Nafiz ; “Büyük Sümerce Sözlük”, 2013 TDK yayınları, Ankara / ISBN 978-975-16-2609-7] - [Eyuboğlu, İsmet Zeki. Türkçe kökler sözlüğü. Remzi Kitabevi, 1989. Print.] |
Sources
Page |
Row Number |
Word Sequence/Column Number |
67r |
0 |
0 |